Sana sevinçli bir haberim var!

Sana sevinçli bir haberim var!

Altın deyince aklımıza zengin insanlar gelir. Tanrı çok zengindir. O, dünyanın, güneşin, ayın, yıldızların ve daha bir çok şeyin sahibidir. Hepsini Tanrı yarattığı için, O’na aittirler.
Pırıl pırıl parlayan altın saf bir madendir. Tanrı da saf ve kutsaldır. O asla yanlış bir şey söylememiş, yapmamış ya da düşünmemiştir.
Tanrı o kadar kutsaldır ki, günahın yanına yaklaşmasına bile izin veremez. Kutsal Kitap, “Her şeye Egemen Rab kutsal, kutsal, kutsaldır” (Yeşaya 6:3) der.
Kutsal Kitap, Tanrı’nın yaşadığı yer olan cennetten bahseder. Cennet çok güzel bir yerdir ve orada hiçbir dert ya da acı yoktur. Cennetin sokakları bile altınla kaplıdır.
Tanrı senin ve benim gibi insanların da cennette kendisiyle beraber yaşamasını ister. Ama ortada büyük bir sorun vardır…
Günah! İşte bu kara sayfa bize bunu hatırlatır. Günah, Tanrı’yı hoşnut etmeyen türden düşünce, söz ve davranışlarımızdır. Örneğin yalan söylemek, hile yapmak, bencil olmak ya da başkalarının canını yakmak bunlar arasındadır.
Günah asla cennette bulunamaz.

Kutsal Kitap, “herkes günah işledi” (Romalılar 3:23) der. Buradaki herkes sözcüğünün içine sen ve ben de dahilizdir.
Dünyaya gelen herkes, yanlış yapma “isteğiyle” doğar. Hiç kimsenin bize, nasıl itaatsizlik yapmamız ya da yalan söylememiz gerektiğini öğretmesine gerek yoktur.
Tanrı günahın cezalandırılması gerektiğini söyler. Bu ceza, cehennem denen yerde Tanrı’dan uzak kalarak acı çekmektir. İşte sen ve ben bunu hak ederiz.
Tanrı senin ve benim yaşamımdaki günahı ve bu günahtan kurtulmak için elimizden hiçbir şey gelmediğini biliyordu.
Tanrı bizi o kadar çok seviyordu ki, bu günah sorunumuzu çözmek üzere biricik Oğlu’nu dünyaya gönderdi.
Tanrı’nın Oğlu Rab İsa bir bebek olarak dünyaya geldi. Aynen senin ve benim gibi büyüdü; ama O’nun yaşamında hiç günah yoktu. Kusursuzdu.
Rab İsa çarmıhta ölüme katlandı. Bizim hak ettiğimiz cezayı O çekti.
Kutsal Kitap, “Mesih günahlarımıza karşılık öldü” (1. Korintliler 15:3) der. Kırmızı renk bize, günahlarımız uğruna İsa’nın akan kanını hatırlatır.

Rab İsa öldükten üç gün sonra dirildi. O bugün diridir ve sonsuza kadar da diri kalacaktır.
Bu sayfa bize, Tanrı’nın huzurunda temiz ve saf olabileceğimizi söyler.
Bunu senin ve benim için sadece Rab İsa yapabilir.
Rab İsa çarmıhta öldüğü zaman bizim yerimize cezalandırıldığı için her günahı bağışlayabilir.
Eğer günahınla Tanrı’yı hoşnut etmediğini biliyorsan ve gerçekten üzgünsen, seni sonsuza dek temiz kılması için İsa’ya güvenebilirsin. O’na şöyle bir şey söyleyebilirsin: “Rab İsa, günahımdan dolayı çok üzgünüm. Yerime öldüğün için sana teşekkür ederim. Günahımdan uzaklaşmam için lütfen bana yardım et ve Tanrı’nın önünde beni temizle."
İsa’ya iman edersen, Tanrı seni Oğlu nedeniyle temiz ve pak görür. Artık cennete yaşamaya hazırsındır.
Ayrıca Tanrı’nın sonsuz yaşam armağanını da alırsın. Kutsal Kitap, “Çünkü Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, biricik Oğlu’nu verdi. Öyle ki O’na iman edenlerin hiç biri mahvolmasın hepsi sonsuz yaşama kavuşsun” (Yuhanna 3:16) der.
Yeşil otları ya da bitkileri gördüğün zaman bunların yaşamakta olduğunu anlarsın. Tanrı’nın armağanı olan sonsuz yaşamı aldığın zaman, artık içinde Tanrı’nın yaşamı var demektir. Böylece Tanrı’yı sevmek ve O’nu hoşnut etmek konusunda büyüyebilirsin.
Şu dört konu, bir Hıristiyan olarak büyümene yardım edecektir:
1. Dua et: Her gün Tanrı’yla konuş.
2. Kutsal Kitabı oku ve itaat et.
3. Diğer insanlarla İsa hakkında konuş.
4. Günah işlediğinde, Tanrı’dan seni affetmesini iste.
Tanrı, “Seni asla terk etmeyeceğim” (İbraniler 13:5) diye vaat eder.
Tanrı'nın armağanını kabul etmeye karar verdin mi? O zaman bu kararını arkadaşlarına ve Hazinebul'daki Rehber Arkadaşına söylemeyi unutma.
;
  
  
  

Başlangıca Geri Dön